İlamsız icra takibinde borçlunun süresi içinde ödeme emrine itiraz etmesi üzerine icra takibi duracak ve itiraz bertaraf edilmediği sürece de alacaklı tarafından takibe devam edilemeyecektir.
Alacaklının, duran takibe devam edebilmesi için 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nda (İİK) öngörülen hukuki imkanları kullanması gerekmektedir. Bu hukuki imkanlar ise şunlardır: 1) İtirazın iptali davası (İİK md.67)
2) İtirazın kesin olarak kaldırılması yolu (İİK md.68 - 68/b)
3) İtirazın geçici olarak kaldırılması yolu (İİK md.68/a)
İtirazın kaldırılması yolu yalnızca icra takip hukukuna özgü hukuki bir müessese olup, dava niteliği taşımamaktadır. Bu sebeple söz konusu inceleme neticesinde mahkeme tarafından verilecek olan kararlar yalnızca takip hukuku bakımından kesin hüküm teşkil etmekte olup, maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmez. Alacaklı itirazın kaldırılması yoluna başvurarak itirazın daha kısa süre bertaraf edilebilmesini sağlayabilmektedir.
İtirazın kaldırılması yolu İİK'da ikiye ayrılmıştır. Bu yazıda ise öncelikle itirazın kesin olarak kaldırılması yolu ardından ise itirazın geçici olarak kaldırılması yolu anlatılacaktır.
A) İTİRAZIN KESİN OLARAK KALDIRILMASI:
Alacaklının itirazın kesin kaldırılması yoluna başvurabilmesi için gereken belgeler?
Alacaklının başlatmış olduğu icra takibi, İİK md.68 ve 68/b'de sayılan belgelerden birine dayanmakta ise, alacaklı itirazın kesin olarak kaldırılması yoluna başvurabilecektir. Bu belgeler şunlardır:
1) Borçlu tarafından imzası ikrar edilmiş senet.
2) Borçlunun imzası noterlik tarafından tasdik edilmiş senet.
3) Resmî dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belge.
4)Kredi sözleşmeleri ve bunlarla ilgili süresinde itiraz edilmemiş hesap özetleri ile ihtarnameler ve krediyi kullandıran tarafından usulüne uygun düzenlenmiş diğer belge ve makbuzlar.
İtirazın kesin kaldırılması yoluna ne zamana kadar başvurulabilir?
Alacaklı, borçlunun itirazının, kendisine tebliğ edilmesinden itibaren 6 ay içerisinde, itirazın kesin olarak kaldırılması yoluna başvurabilir.
İtirazın kesin olarak kaldırılması incelemesinde görevli mahkeme:
İtirazın kesin olarak kaldırılması incelemesinde görevli olan mahkeme icra hukuk mahkemesidir.
İtirazın kesin olarak kaldırılmasında uygulanacak yargılama usulü:
İİK md. 70 ve md.18/1'e göre itirazın kesin olarak kaldırılmasında uygulanacak yargılama usulü basit yargılama usulüdür. Burada alacaklı, talepte bulunan sıfatıyla yer alırken karşı tarafta ise borçlu yer alacaktır. Mahkeme her iki tarafı da duruşmaya davet eder.
İtirazın kesin olarak kaldırılmasında genel mahkemelerdeki davalardan farklı olarak yal-nızca takip hukukuna özgü sınırlı bir inceleme yapılır. Bu incelemede taraflar tanık gösteremeyeceği gibi, yemin deliline de dayanamazlar.
Öncelikle inceleme talep eden taraf, takibin dayanağı olan yukarıda sayılan bel-gelerden birine dayanarak alacaklı olduğunu ispat etmeye çalışacaktır. Diğer taraf yani borçlu ise, itirazının dayanağı olarak hiçbir belge ibraz edemez ise itirazın kesin olarak kaldırılmasına karar verilir (İİK md.68/2). Eğer borçlu, itirazı yukarıda sayılan belgelerden biri ile belgelendirilebilirse mahkeme talebin reddine karar verecektir (İİK md.68/3).
İİK md. 63'e göre, itiraz eden borçlu, itirazın kaldırılması duruşmasında, alacaklının dayandığı senet metninden anlaşılanlar dışında, itiraz sebeplerini değiştiremez ve genişletemez.
Borçlunun gösterdiği belge altındaki imza alacaklı tarafından inkâr edilirse hakim, 68/a maddesinde belirtilen usule göre imza incelemesi gerçekleştirir. Eğer hakim imzanın alacaklıya ait olduğuna kanaat getirirse alacaklının itirazın kaldırılması talebini reddeder ve alacaklıya imzayı inkar etmesi sebebiyle söz konusu belgede yazılı olan miktarın %10'unu oranında para cezasına mahkum eder. Alacaklının bu para cezasından kurtulabilmesi ve icra takibine devam edebilmesi için genel mahkemelerde dava açarak alacaklı olduğunu ve söz konusu imzanın kendisine ait olmadığını ispat etmesi gerekmektedir.
İtirazın kesin olarak kaldırılmasında tarafların tazminat talebi:
İİK md.68/7'ye göre, itirazın kaldırılması talebinin esasa ilişkin sebeplerle kabulü halinde, alacaklının talebi üzerine, borçlu aleyhine alacak miktarının %20'sinden aşağı olmamak üzere tazminata karar verilir. Borçlu, menfi tespit yahut istirdat davası açarak borçlu olmadığını ispat ederse hükmolunan tazminat miktarı ortadan kalkar.
İİK md.68/7'ye göre, itirazın kaldırılması talebinin esasa ilişkin sebeplerle reddi halinde ise, borçlunun talebi üzerine, alacaklı aleyhine %20'den aşağı olmamak üzere tazminata karar verilir. Alacaklının genel mahkemelerde alacak davası açması ve alacağını ispat etmesi halinde söz konusu tazminat miktarı ortadan kalkar.
İtirazın kesin olarak kaldırılmasında mahkeme tarafından verilebilecek hükümler ve sonuçları:
İcra mahkemesi, sunulan belgelerden itirazın kaldırılması talebinde bulunanın alacaklı olduğu ve borçlunun da bunun aksini ispat edemediği kanaatine varırsa alacaklının talebini kabul eder ve itirazı kaldırılmasına karar verir. Alacaklının talebi bulunuyorsa, borçlu hakkında alacak miktarının %20'sinden aşağı olmamak üzere tazminata karar verilir. Bu karar üzerine takip kesinleşir ve alacaklı da icra takibine devam edebilir. Ancak bu karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmediğinden, borçlunun genel mahkemelerde istirdat davası açarak borçlu olmadığını ispatlamaya çalışmasına engel teşkil etmez.
İcra mahkemesinde sunulan belgelerden borçlunun borçlu olmadığı anlaşılıyorsa hakim, itirazın kaldırılması talebinin reddine karar verecektir. Ayrıca borçlunun talebi üzerine, alacaklı hakkında takibe konulan alacak miktarının %20'sinden aşağı olmamak üzere tazminata karar verilir. Alacaklının takibe devam edebilmesi ve söz konusu tazminat miktarından kurtulabilmesi genel mahkemelerde açacağı alacak davasında alacaklı olduğunu ispat etmesine bağlıdır.
B) İTİRAZIN GEÇİCİ OLARAK KALDIRILMASI:
İtirazın geçici olarak kaldırılması yoluna ne için başvurulur?
Adi senet alacaklarına dayanan ilamsız icra takiplerinde gönderilen ödeme emri üzerine borçlunun imzaya itiraz etmesi halinde alacaklı söz konusu itirazı bertaraf edebilmek için itirazın geçici olarak kaldırılması yoluna başvurabilir.
İtirazın geçici olarak kaldırılmasına ne zamana kadar başvurulabilir?
Alacaklı, borçlunun imzaya itirazının kendisine tebliği tarihinden itibaren 6 ay içerisinde itirazın geçici olarak kaldırılması yoluna başvurabilir.
İtirazın geçici olarak kaldırılması incelemesinde görevli mahkeme:
İtirazın geçici olarak kaldırılması incelemelerinde görevli mahkeme icra hukuk mahkemeleridir.
İtirazın geçici olarak kaldırılmasında uygulanacak yargılama usulü:
İtirazın geçici olarak kaldırılmasında uygulanacak basit yargılama usulü uygulanır. Burada alacaklı, talepte bulunan sıfatıyla yer alırken karşı tarafta ise borçlu yer alacaktır. Duruşma yapılır ve her iki taraf da duruşmaya davet edilir.
Borçlu, yapılacak olan duruşmaya kendisini vekil ile temsil ettiriyor olsa dahi (katılmaya engel bir mazereti yoksa) katılmak mecburiyeti altındadır (İİK md.68/a/2). Eğer borçlu kendisine ödeme emri gönderen icra dairesinin yetki alanı dışında ikamet ediyorsa bu durumda yerleşim yeri icra mahkemesinden istinabe yoluyla dinlenir. Borçlu yerleşim yerindeki istinabe duruşmasına katılmak zorundadır (İİK md.68/a/2)
Borçlunun duruşmada hazır bulunmaması halinde icra mahkemesince başka bir inceleme yapılmaksızın itirazın geçici olarak kaldırılmasına ve borçlunun sözü edilen senede dayanan takip konusu alacağın %10'u oranında para cezasına mahkumiyetine karar verilir (İİK md.68/a/5).
Hakim yargılama sırasında her iki tarafı da dinler. Hakim, borçlunun karşılaştırmaya elverişli imza örnekleri varsa bunlar üzerinden yoksa borçlunun yazacağı yazı ve atacağı imza örnekleri üzerinden karşılaştırma yapacaktır. Hakimin gerekli görmesi halinde imza incelemesinin bilirkişiye yaptırılması da mümkündür.
İtirazın geçici olarak kaldırılmasında tarafların tazminat talebi:
İİK md.68/a/8 hükmüne göre itirazın geçici olarak kaldırılması talebinin kabulü halinde borçlu; bu talebin reddi halinde ise alacaklı, diğer tarafın talebi üzerine %20'den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilir. Borçlu, borçtan kurtulma, menfi tespit veya istirdat davası açarsa yahut alacaklı genel mahkemede dava açarsa hükmolunan tazminatın tahsili dava sonuna kadar ertelenir ve dava lehine sonuçlanan taraf için daha önce hükmedilmiş olan tazminat kalkar.
İtirazın geçici olarak kaldırılmasında mahkeme tarafından verilebilecek hükümler ve sonuçları:
İcra hakimi, borçlunun imza itirazını haklı bulursa itirazın geçici olarak kaldırılması talebinin reddine ve borçlunun da talep etmesi halinde alacaklı aleyhine %20'den aşağı olmamak üzere tazminat miktarına karar verecektir. Bu durumda alacaklının duran takibe devam edebilmesi için, genel mahkemelerde alacak davası açması ve alacaklı olduğunu ispat etmesi gerekmektedir.
İcra hakimi, borçlunun imza itirazını haksız bulursa, itirazın geçici olarak kaldırılması talebinin kabulüne ve borçlu aleyhine alacak miktarının %10'u oranında para cezasına karar verecektir. Alacaklının talep etmiş olması halinde ayrıca borçlu aleyhine %20 oranında tazminata da karar verilir.
İtirazın geçici olarak kaldırılması kararı üzerine alacaklı icra takibi dosyasında geçici olarak haciz isteyebilir (İİK md.69/1) Geçici olarak istenen haczin, normal hacizden farkı, haczedilen malın satışının istenememesidir.
Borçlu, itirazın geçici olarak kaldırılması kararının tefhim yahut tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde genel mahkemelerde borçtan kurtulma davası açmaz veya açtığı bu dava ret olursa alacaklının istemiş olduğu geçici haciz kesin hacze dönüşür(İİK md.69/2 ve 3). İİK md. 69/2'ye göre borçtan kurtulma davasının dava şartı, borçlu tarafından dava konusu alacağın %15'inin mahkeme veznesine depo edilmesidir. Borçtan kurtulma davasında da haksız çıkan taraf aleyhine %20'den aşağı olmamak üzere tazminata karar verilir.
Yazarlar: Av. Burak Kaan Sakar - Av. Enes Rafet BAŞGÖZE
Comments