Adli kontrol nedir?
Adli kontrol, tutuklama nedenlerinin varlığı halinde şüpheli veya sanığın tutuklanması yerine 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK)’ da öngörülen bir yahut birden fazla yükümlülüğe tâbi kılınmasıdır.
Adli kontrolün amacı nedir? Şüpheli veya sanığın tutuklanmak yerine adli kontrole tabi tutulmasındaki amaç nedir?
Adli kontrole karar verilmesindeki amaç; şüpheli veya sanığın özgürlüğünün tamamen kısıtlanmasının önüne geçilerek ve tutuklanmaya göre kişi özgürlüğüne daha az müdahale ederek aynı zamanda bu kişilerin kaçmasını ve soruşturma/kovuşturma konusu suç delillerinin de karartılmasını engellemektir.
Adlî kontrolün şartları nelerdir?
1) Şüpheli veya sanık hakkında yürütülen bir soruşturma veya kovuşturma bulunmalıdır.
2) Kuvvetli suç şüphesi bulunmalıdır.
3) En az bir tutuklama nedeni bulunmalıdır.
Adlî kontrol tedbirine kim karar verir?
Adli kontrol kararı soruşturma evresinde cumhuriyet savcısının talebi üzerine sulh ceza hakimi tarafında; kovuşturma evresinde ise mahkeme, re'sen veya cumhuriyet savcısının istemi üzerine karar verir (CMK md.110). Cumhuriyet savcısının doğrudan adlî kontrole karar verme gibi bir yetkisi bulunmamaktadır.
Adlî kontrolün kapsamını neler oluşturur?
Adlî kontrol kapsamında şüpheli veya sanık hakkında uygulanabilecek yükümlülükler CMK md.109/3'de sayılmıştır. Bunlar:
a) Yurt dışına çıkamamak
b) Hâkim tarafından belirlenen yerlere, belirtilen süreler içinde düzenli olarak başvurmak
c) Hâkimin belirttiği merci veya kişilerin çağrılarına ve gerektiğinde meslekî uğraşlarına ilişkin veya eğitime devam konularındaki kontrol tedbirlerine uymak
d) Her türlü taşıtları veya bunlardan bazılarını kullanamamak ve gerektiğinde kaleme, makbuz karşılığında sürücü belgesini teslim etmek ( CMK md.109/5 hükmüne göre hakim veya cumhuriyet savcısı bu yükümlülüğün uygulanmasında, şüphelinin meslekî uğraşılarında sürekli veya geçici olarak araç kullanılmasına izin verebilir.)
e) Özellikle uyuşturucu, uyarıcı veya uçucu maddeler ile alkol bağımlılığından arınmak amacıyla, hastaneye yatmak dâhil, tedavi veya muayene tedbirlerine tâbi olmak ve bunları kabul etmek
f) Şüphelinin parasal durumunu göz önünde bulundurularak, miktarı ve bir defada veya birden çok taksitle ödeme süreleri, cumhuriyet savcısının isteği üzerine hâkim tarafından belirlenecek bir teminat miktarı yatırmak
g) Silah bulunduramamak veya taşıyamamak, gerektiğinde sahip olunun silâhları makbuz karşılığında adlî emanete teslim etmek
h) Cumhuriyet savcısının istemi üzerine hâkim tarafından miktarı ve ödeme süresi belirlenecek parayı suç mağdurunun haklarını teminat altına almak üzere aynî veya kişisel teminata bağlamak
i) Aile yükümlülüklerini yerine getireceğine ve adlî kararlar gereğince ödemeye mahkûm edildiği nafakayı düzenli olarak ödeyeceğine dair güvence vermek
j) Konutunu terk etmemek
k) Belirli bir yerleşim bölgesini terk etmemek
l) Belirlenen yer veya bölgelere gitmemek
Hâkim adlî kontrolün içeriğine dair hangi kararları alabilir?
CMK md.110/2 hükmüne göre hakim Cumhuriyet savcısının istemiyle adlî kontrol uygulamasında şüpheliyi bir veya birden çok yeni yükümlülük altına koyabilir; adlî kontrol kapsamında bulunan yükümlülükleri tamamen veya kısmen kaldırabilir, değiştirebilir veya şüphelinin bunlardan bazılarına uymaktan geçici olarak muaf tutabilir.
Tutuklama talebine rağmen hakim tarafından adli kontrole karar verilebilir mi?
Şüpheli/sanık hakkında cumhuriyet savcısı tarafından tutuklama talebinde bulunulması halinde hakim/mahkeme, kişi hakkında tutuklama yerine adli kontrol kararı uygulanmasına karar verebilir. Zira şüphelinin/sanığın kaçmasının ve suç delillerinin karartılmasının engellenmesi adli kontrol tedbirlerinden bir veya birkaçının uygulanması ile sağlanabilecek ise şüpheli/sanık hakkında tutuklamaya karar verilmesi ölçülülük ilkesine aykırı olacaktır. Ayrıca CMK md.101/1 hükmüne göre cumhuriyet savcısının tutuklama istemlerinde kişi hakkında adli kontrol tedbirlerinin uygulanmasının neden yetersiz kalacağına yer verilmek zorundadır. Buna göre soruşturma evresinde, sulh ceza hakimi; kovuşturma evresinde ise mahkeme adli kontrolün yeterli olacağı kanaatinde ise tutuklama yerine adli kontrol tedbirlerinin uygulanmasına karar vermelidir.
CMK md.109/4 hükmüne göre maruz kaldığı ağır bir hastalık veya engellilik nedeniyle ceza infaz kurumu koşullarında yaşamını tek başına idame ettiremeyeceği yasal usulle (CGTİHK m.16/3' e göre ) tespit edilen şüpheli ile gebe olan veya doğurduğu tarihten itibaren altı ay geçmemiş bulunan kadın şüphelinin tutuklanması yerine adlî kontrol altına alınmasına karar verilebilir.
Tutuklama yasağı bulunan durumlarda adlî kontrol tedbirine hükmedilebilir mi?
CMK md.109/2'de tutuklama yasağı öngörülen hallerde de, adlî kontrol tedbirine veya tedbirlerine hükmedilebileceği öngörülmüştür. Tutuklama yasağı hakkında bilgi almak için tıklayınız.
Tutukluluk için öngörülen azami sürelerin dolması halinde adli kontrole hükmedilebilir mi?
CMK md.109/7 hükmüne göre tutukluluk için öngörülen azami sürelerin dolması halinde şüpheli veya sanık hakkında adli kontrol tedbirlerinin uygulanmasına karar verilebilir.
Adlî kontrol yükümlülüklerine uyulmamasının sonucu nedir?
Adlî kontrol hükümlerini isteyerek yerine getirmeyen şüpheli veya sanık hakkında hükmedilebilecek hapis cezasının süresi ne kadar olursa olsun yetkili yargı merci hemen tutuklama kararı verebilir(CMK m.112/1). Şüpheli veya sanık hakkında verilen adli kontrol tedbirlerine uyup uymadığının kontrolü denetimli serbestlik müdürlüğü tarafından gerçekleştirilir.
Tutuklukta geçen azami sürelerin dolması sebebiyle şüpheli yahut sanık hakkında adli kontrole karar verilmesi halinde, adli kontrol yükümlülükleri ihlal edilirse CMK md.112/2 hükmüne göre kişinin tekrar tutuklanmasına karar verilebilir. Bu durumda kişi hakkında uygulanacak azami tutuklama süresi ağır ceza mahkemesinin görevine giren işlerde dokuz ay, diğer işlerde ise 2 aydır.
Adli kontrol altında geçen süre hapis cezasından mahsup edilebilir mi?
CMK md.109/6 hükmüne göre adli kontrol kapsamında kişinin hürriyetini kısıtlayarak geçirilen süre cezadan mahsup edilemez. Bu durumun tek istisnası ise kişinin; uyuşturucu, uyarıcı veya uçucu maddeler ile alkol bağımlılığından arınmak amacıyla, hastaneye yatmak da dâhil olmak üzere tedavi veya muayene tedbirlerine tâbi olmak ve bunları kabul etmek biçiminde kendini gösteren adlî kontrol yükümlülüklerine tabi kılınmasıdır. Bu durumlarda geçirilen süreler diğer adlî kontrol tedbirlerinden farklılık arz ederek verilecek cezadan mahsup edilir.
Adli kontrol kararının değiştirilmesi veya kaldırılması talep edilebilir mi?
CMK md.111/1 hükmüne göre şüpheli veya sanık, kendileri hakkında verilen adli kontrol kararının kaldırılmasını, değiştirilmesini talep edebilir. Bu durumda cumhuriyet savcısının görüşü alındıktan sonra soruşturma evresinde sulh ceza hakimi, kovuşturma evresinde ise mahkeme beş gün içerisinde talep hakkındaki kararını verir.
Adli kontrole ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulabilir mi?
CMK md.111/2 hükmüne göre, şüpheli veya sanık hakkında verilen adli kontrol tedbirlerine ilişkin kararlara, tebliğden yahut kararın öğrenilme tarihinden itibaren 7 gün içerisinde ilgililer tarafından CMK md.267 vd. yer verilen hükümlere gereğince itiraz kanun yoluna başvurulabilir.
YAZARLAR: Av. Burak Kaan SAKAR - Av. Enes Rafet BAŞGÖZE
Comments